31- FATİH TERİM'İN ALDIĞI PARADA HEP GÖZÜM VARDI...AMA SONRA...
- saybars06
- 30 Nis 2021
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 3 May 2022
Ben O'nu severim, karizması, babacan tavrı hoşuma gider, sempatik bulurum, başarısına sevinirim. Severim işte... Ama bir zamanlar aldığı parayı çok fazla bulurdum. Öyle paraya tapan biri değilim, başkasının geliri, gideri, varlığı beni ilgilendirmez ama Terim'e gelince, G.Saray'ı ve milli takımı çalıştırırken aldığı (o zaman) trilyonlar nedense bana batardı, bu çok ayıp ama n'apiym öyleydi. Çok fazla bulurdum, resmen gözüm vardı. Çok iyi yetişmiş,önemli işler yapan, pırıl pırıl insanların aldığı paralara bakar, isyan ederdim. Sonra zaman içinde bir gerçeğin farkına vardım ki; yapılan iş ne kadar geniş bir kitleye hitabederse o kadar para ediyor. Futbol dünyası ve müzik dünyası başı çekiyor. Hani analar ''Ya topçuya, ya popçuya'' diyorlar ya ! Bunu boşuna söylemiyor, işi biliyorlar. 5-10 Bin kişilik konserler düzenleniyor, izdiham yaşanıyor. Futbol deseniz onbinlere oynanıyor. . Bu kadar çok insana hitabettiği için doğal olarak getirileri fazla oluyor. Büyük pasta, büyük dilim. Ancak, bu görevin başka ve çok zor bir etabı var ki, bu yaşanırken şahsen ben o çok gördüğüm paranın iki katına ''feda olsun'' derim ve o esnada O'nun yerinde olmayı hiç istemem. Maç bitiyor, eğer istenmeyen ve beklenmeyen bir yenilgi alınmışsa, hele maç öncesi iddialı açıklamalar yapılmış ve beklentiler çok yükselmişse, acımasızca üstüne gidiyorlar. Bu, sadece F. Terim değil. Aynı görevi yapan herkes için söz konusu. Ancak Terim'in görevi büyük, sorumluluğu da o oranda ağırdı. Zira milli takım demek bütün Türkiye demek... GS deseniz , üç büyükten biri. Dolayısıyla hesap soran çok fazla oluyor.. Hele seyircili maçlar oynanırken coşku, baskı daha şiddetli oluyor. Gazeteciler, kameramanlar, TV muhabirleri hemen ensesinde bitiyor, mikrofonu ağzına dayıyor, mahrem mesafeyi bile aşıp sıkıştırıyorlar. İşte o anı yaşamak çok ağır.. Demeç vermesini bekliyorlar . Ah elinde olsa da hiç çıkmasa karşılarına, ama bu da görevin bir parçası. Alı al, moru mor çıkıyordu huzura, ifade vermeye... Ağzı, dili kuruyor, kızarıyor, diyeceklerini bulmakta zorlanıyor, belki tansiyonu çıkıyordu. Görevin en zor yanı bu, ifadesinin alıyorlar ya!... İfadeyi kim veriyor, sorguya çekiliyorsa para ona helal olsun! O anı, o ruh halini yaşamanız için empati yapmalısınız.. Bu konuda ustalaşmışsanız anlayacaksınız. Oysa ki ''yenilginin tek sebebi teknik direktördür'' denilemez. Oyuncuların hırsı, karşı takımın göstereceği performans, şans faktörü, bunlar da sonucu ciddi olarak etkiliyor. O'nun bu hallerini görüp, hissettikten sonra ağız değiştiriyorum. Düşünce ve duygularımı da... Vallahi billahi artık gözüm yok. Aldığı para kuruşuna kadar helal olsun ! diyorum. Hoşcakalın
コメント