42- HALA BU DÜNYAYA ÇOCUK GETİRMEK HA?
- saybars06
- 4 Ağu 2021
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 3 May 2022
Aklınızı yediniz bitirdiniz besbelli. Peynirle, zeytinle, onu bilmem ama yeyip bitirdiğiniz kesin. Size az geldi anlaşılan, tebdil-i kıyafet edip, sizi altetmek için dönüp dönüp gelen korona virüsü, bu yıl içinde ortaya çıkan müsilaj rezaleti ,cehennem sıcakları, su taşkınları, seller, heyelanlar, yangınlar. Çok başarılı bir korku filmi. Bunları önceden hayal edebilmiş miydiniz? Bunlar daha iyi günleriniz. Kapının hemen ardında felaketin en büyüğü su sorunu pusuda. Suya hasret bir hayat bizi bekliyor. Birkaç yıl kaldı. Üstelik o suya ortak olmak üzere göçmenler yollarda...O zaman soracağız bunun hesabını, kitabını yapamayanlara.. İnsan sevgisi edebiyatı pek romantik ama pratikte artık yeri yok. Beri yanda Avrupalı, ''insanlık''ı sorgulamayı fantazi buluyor, ''Öncelik benim halkımın'' diyor. Şartlar, dünyanın korku salan gidişatı, akıllı bir tercih yapmayı gerektiriyor. Bunun sonrası da var ve O sonranın da hesabının yapılması gerek. Avrupa steril bir toplumu muhafaza etmekten vazgeçmiyor. Kestirmeden, gelmeye yeltenenlerin yollarını kesiyor. Kılavuzu akıl, mantık temelli realizm. Katı gerçekler yaşanırken romantizm'e yer yok. ( O, artık, romanlarda, filmlerde bile yok.) Onlar ellerini ovuşturup, iyi ki Türkler var diyorlardır. Göç yollarının stepnesi. Bizim kendileriyle ''çağ atlama'' umudumuz olan pırlanta gençlermiz yurt dışında hayatlarını devam ettirmek üzere çıkış için fırsat kolluyorlar. Bunu tutku haline getiren, Suriyelilerin gelişidir. Ve şimdi bu yeni göç dalgasıyla birlikte artık gitmeyi düşünmeyen kalmamıştır. Anket firmaları araştırma yapsın,(açık uçlu sorularla değil ama) şıklar verip seçmeli anket yapsın . Pırlantaların kaçma arzusuna mana veremeyen, aval aval buna sebep arayanlar da bilgilensin, hakikati öğrensin bari ! Bugün doğacak bir yavrunun önündeki ortalama 80 yıllık bir ömrün ona neler getireceğini hiç düşündünüz mü? 80 Koca yıl, SEKSEN KOCA YIL nasıl geçecek, neler yaşanacak!...Bir nükleer savaşa ne dersiniz? Yaşamın temeli olan kaynaklar tükenirken insanlar da şuursuzca üremeye devam ederken bilin ki emperyal güçler çok acımasız olacak. En sevdiğiniz varlığı içine atacağınız cehennemi hiç aklınıza getirmiyorsunuz değil mi? Bugün yaşanılanlar yarın yaşanılacakların teminatıdır, fragmandır. Bugün tesadüfen internette dini içerikli bir yazı çıktı karşıma. İçindeki bir cümle, uzun yıllardan beri benim kemikleşmiş hissiyatımın, düşüncelerimin, inancımın ifadesiydi. Paylaşıyorum, diyor ki: ''Öyle bir gündeyiz ki; Doğana sevinmemeli, imanla göçene üzülmemeliyiz.'' İşte günümüzün gerçeği bu. Doğana üzülecek , ölene ''kurtuldu'' diye sevineceğiz . İşler tersine döndü. Hep ölene üzülürdük ya! Şimdi, benim için karamsarlık aşılıyor derler. Gerçekçiliğin (ne yazık ki) çapsız kişilerdeki karşılığı karamsarlık. Akıl çapı geniş olanların düşüncelerime katıldığından şüphem yok. Alıntı yaptığım yazının devamında diyor ki: ''Fitneler her yeri saracak, her fitne bir öncekini aratacak... Kıyamet alametleri, bir tek ipe dizilmiş boncuklar gibidir. İP kopmuştur. Bunlar birbirlerini takip edeceklerdir.'' Sanki yaşadığımız günleri anlatıyor. Buna ''sanki'' demek bile aymazlıktır. Bu şaşırtıcı ifadeleri sizin de bilmenizi istedim. Kuran, insan için ''gafil '' nitelemesi yapar. Bundan daha isabetli, daha doğru bir tesbit olamaz. Tam da budur. GAFİL'dir insanoğlu. Bu şartlar muvacehesinde (üşenmeyin, kalkın sözlüğe bakın.) yaşadıklarından yola çıkarak, seksen yıllık bir projeksiyon yapmaktan aciz olduğu için, kifayetsiz olduğu için, aval aval yaşadıklarını seyredip bir ders çıkarmayı beceremediği için, akıl dışı her yanlışı yapmaya devam edecektir. Etsin... Yakışır. Hoşcakalın
留言