32- İnsan Boşuna ROUSSEAU Olmaz İşin Sırrı Cevherde

O, anneciğini bebekken kaybetmiş, babası da delikanlı çağından önce bırakıp gitmiş onu. Yani ana baba himayesinden yoksun büyümüş, eziyet çekmiş, dayak yemiş, yokluk çekmiş, oradan oraya savrulmuş. Düzgün bir eğitim alamamış. Böyle perişan bir back-ground'a rağmen Rousseau olmuş. Bunun sebebi, ''töz'' dediğimiz kişinin zihinsel ve ruhsal yani manevi varlığının zenginliği Bu ayrıcalığı, bu cevheri tanrı bazılarına ihsan ediyor, lutfediyor. . Bu ayrıcalık, o kişiyi sıradanlardan ayıran farklılıkları getiriyor... Yani natura diyoruz, hamur diyoruz ya, işte kalite oradan geliyor. Şu savunduğu görüşlere bakınca kişiliği, akıl çapı hakkında bilgi sahibi oluyorsunuz. Üzerinden 250 sene geçmiş. Bu gün hala o düşünce seviyesine erişememiş pek çok insan önemli mevkilerde, ortalıkta, aramızda dolaşıyor. Eğer akılcı, gerçekçi düşünen bir beyniniz varsa, varacağınız nokta O'nun 250 yıl önceden vardığı noktadır. Bakın Rousseau ne demiş; ''Devlet içinde hiç kimsenin kendisinin Kanun'un üstünde olduğunu söyleyememesini ve dışarıdan hiç kimsenin Devlet'e kanun dışında bir şeyi zorla kabul ettirmemesini isterdim. Çünkü bir hükümetin kuruluşu ve yapısı ne olursa olsun orada Kanun'a boyun eğmeyen tek bir kişi varsa, bütün ötekiler, zorunlu olarak, onun keyfine ve insafına bağlı hale gelirler ve Devlet'in en iyi şekilde yönetilmesi olanaksız olur. Efendiler tarafından yönetilmeye alışmış olan insanlar, artık onlardan vazgeçemezler.'' ''Kanun yapma hakkının bütün yurttaşlar arasında ortak olduğu bir ülke arardım; aynı toplum içinde birlikte yaşamanın hangi şartlar altında daha elverişli olduğunu onlardan daha iyi kim bilebilir?'' ''Kanunları değerli ve saygıya layık kılan şeyin onların çok eski olmaları olduğuna, halkın her gün değiştiğini gördüğü kanunları küçümsediğine eski alışkanlıkların- daha iyileri yapılmak bahanesiyle- ihmal edilmesine alışınca daha küçük fenalıkları düzeltmek için daha büyük fenalıklar getirildiğine inanmaya vakit bulmalarını isterdim''... Daha ne desin ! Rousseau, tüm kötülüklerin sebebini eşitliğin yok olması olarak tanımlar. Yasaların olmadığı yerde devletten bahsedilemeyeceğini söyler... Bunların üstüne söz söylenmez. Hoşcakakın.