58 - NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
- saybars06
- 6 Şub 2022
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 3 May 2022
Bütün futbol maçlarında şahit olduğumuz, esefle, teessürle karşıladığım, insanlığı sorguladığım, inceliğin, görgünün, duygunun olmadığı, toplumca yapılan bir yanlışa, yürek burkan bir davranışa dikkat çekmek istiyorum. Ve de merak ediyorum bu tavırdan benim gibi rahatsızlık duyan (vardır da) kaç kişidir. Giderek odunlaşma yolundayız zira. Hafta sonları süper lig maçlarını seyrediyorum. Uzun yıllardan beri futbol camiası içinde yer alan, görev yapmış ve yapmakta olan kişilerden zaman zaman acı kayıplar oluyor. Aramızdan eksiliyorlar. Bir insan... Birinin evladı, birinin kardeşi, birinin eşi, arkadaşı, birinin babası yani birilerinin kıymetlisi, sevgilisi... Maçların öncesinde kendilerine son görev olarak (Evet gerçekten son görev, veda seremonisi) artık bu dünyadan ayrılıyorlarken saygı duruşu yapılıyor. Saygısızca... Seyirci içinde azınlık sayılamıyacak bir güruh, göstermelik, ruhtan yoksun, saygı duruşu yapar gibi yaparken pankartlar, flamalar açıyor, ellerini havaya kaldırıp kulüp sembolünü işaret edenler mi istersiniz saygısızlık, duyarsızlık, insanlık adına kabul edilemez boyutta ne varsa hepsi tribünde. O son görevi yaparken, insanlık adına1,evet sadece bir dakika sonraya bırakamaz mısınız bu stadyum hallerini? İnsani değerlere sahip olma konusunda da yerlere düşmüşüz ama bu görüntüler kimseyi incitmiyor. Kimsenin sesi, soluğu çıkmıyor, günden güne nasırlaşıp duruyor kalbi duyarlığımız. Kulüplerin internet sayfalarına girin, bakın. İlkelerinden, insani değerleri ne kadar önemsediklerinden söz ediyorlar. Ben sorumlu biri olsam taraftara bir şekilde ulaşmanın yolunu arar bulur, temsilcilerini araya koyar kendilerini uyarırım. ''Biz, bizim seyircimizi bu kalitede görmek istemiyoruz'' derim. Birilerinin bunu yapması lazım. Çok utanç verici görüntüler. Bir insanin kaybını duyururken ''Hayata veda etti'' denir, ''Son yolculuğuna uğurlandı'' denir, ''Sonsuzluğa uğurlandı'' denir. ''Ebedi istirahatgahına tevdi edildl'' denir, ''Ebediyete intikal etti'' denir, ''Ebediyete uğurlandı denir''. Bu yarı edebi cümleciklerdeki ifadeler bile insan olanın yüreğini acıtır. Elbette ölüm hayatın en acı gerçeğidir, yok oluştur, ötesi yok. Bu veda anında, son görevi yaparken, ''yapar gibi yapmak'' riyakarlıktır, sahteliktir, adamlık değildir. İşte böyle! İnsanımız, bu son görev anında, bir ölüm, bir ayrılış, kopuş anında bu kadar duyarsız, böyle ruhsuz ve kaba olabiliyor. Bazı oyuncular, görevliler, seyirciler saygıda kusur etmiyor, duruşları ve tavırlarıyla saygılarını ve saygıdeğer hissiyatlarını ekrana yansıtıyorlar. Yabancılar içinde de, insani duygularla, anı yürekten paylaştıklarını gösterenler seçiliyor.. Bu tamamen o kişinin ne derece ''insan'' olduğunun tezahürüdür. Milli marş çalınırken de aynı hödüklük... Bazı yabancılar da kalça sallıyor, adeta dans ediyorlar, yakında tamzara oynayacaklar, bekliyorum. Göstere göstere sakız çiğnemek zaten allahın emri...Trabzonspor bir ara farklı davranışlar içindeydi, bu gibi konularda daha hassas oldukları seziliyordu. Yani adam olmamak sadece bizim sorunumuz, bizim defomuz değil...İnsanlığın geneline ait. İşte bütün bunları incelikle düşünüp kalbimizin sesini bastırmaya değil duymaya çalışırsak, davranışın yakışanını yüreğimiz ve aklımız bize söyler. Dinlersek, uyarsak, O zaman ''adam olduk'' diyebiliriz... Diyebilir miyiz acaba ! ? Hepsi bundan ibaret olsaydı, diyebilirdik... Hoşcakalın
Comments